Kişisel ego akıl üzerinden mantık güder

Kişisel ego akıl üzerinden mantık güder

İnsan beyninde mevcut olan düşünce genlerine felsefe genleri de denilmektedir. Bu genlerde bulunan şifretik program ünitelerinin mahiyetleri, Deneyimci özlerin deneyimsel, evrimsel, görevsel statüdeki yaşam olgular planını oluşturmaktadır.

Düşünsel aksiyon düşünce genlerindeki düşünsel duyarlılıklara dayalı olarak yaşanır. Düşünsel aksiyon tamamlanınca her düşünce geninde düşünsel aksiyon mahiyetinin kıstasına uygun olarak farkındalık husule gelir. Bu muhtelif mahiyet ve kıstaslarda husule gelen farkındalıklar beyinde kavramsal bir olgunun meydana gelmesini sağlar. Bu kavrama “DÜŞÜNCE BOYUT KAVRAMI” denir. Dünya insanlığı tarafından akıl olarak bilinen Düşünce Boyut Kavramı bilincin devindiği formdaki beyini kullanarak oluşturduğu bir olgudur. Bu kavramın bizatihi oluşturduğu kendi varlığıyla birlikte hareket eden bir prosedür ve düzeyi mevcuttur.

İnsandaki kişisel karakteristik özellikleri belirleyen bu prosedüre MANTIK, düzeye ise ŞUUR denilmektedir. Kendi aklı üzerinden oluşturduğu mantık prosedürüne tutkunluk derecesinde bağlanan insanın durumu içinde bulunduğu ortamın suje, obje ve hadiselerini bu prosedür dahilindeki bilginin mahiyet ve kıstaslarına dayalı olarak ölçüp, biçip, tartmasına sebebiyet verir.

ELEŞTİRMEN KARAKTERİ, İNSANIN ÇOK GÜVENDİĞİ AKLI ÜZERİNDEN OLUŞTURDUĞU MANTIK PROSEDÜRÜNE İNDEKSLENMESİYLE ORTAYA ÇIKAR.

Şuur düzeyi ile içinde bulunduğu ortamdaki suje, obje ve hadiseleri idrak eden insan, sadece idrak etmeyle kalmayıp idrak ettiği suje, nesne ve hadiseleri, akıl üzerinden oluşturduğu mantığa dayalı eleştiri boyutu içine alarak eleştirir. Zamanla eleştiri boyutu içine aldığı suje,obje ve hadiseleri eleştirmeden doğan çatışma mahiyetleri kendi aklı üzerinden oluşturduğu şuur düzeyini alt üst eder. Şuur düzeyinin kendisine sağladığı sıhhatli idrak platformu alt üst olur ve zamanla çöker. Böyle bir akıbete uğrayan insanın stresi yaşaması kaçınılmaz olur.

STRES; İNSANIN AKLI ÜZERİNDEN OLUŞTURDUĞU MANTIK PROSEDÜRÜNE İNDEKSLENMESİNE DAYALI OLARAK ELEŞTİRMEN KARAKTERE AİT OLGULARI YAŞAYA YAŞAYA KENDİ ŞUUR DÜZEYİNİ İSTİSMAR ETMESİNDEN KAYNAKLANAN ZENTAKTİF BİR OLGUDUR.

Eleştirmen karakterine sahip olan insanların içsel yoğunlaşma kriterleri çok düşük olduğu gibi bu düşük yoğunluğu da yükseltmeye müsait olan gayret gösterme temayülleri yoktur. Eleştirmen karakter, eleştirisel nitelikli düşünsel duyarlılıkları harekete geçirdiğinden dolayı bu duyarlılıkların mahiyeti ile uyumlu olan kibir olgusunun yaşanmasını tetikleyen genetik kod açılımlarına sebebiyet verebilmektedir. Kibirlik genleri olarak da bilinen bu kodlar, Lüsiferyan topluluğuna üye olabilecek kibirlik vasıflarının eleştiri boyutuna alınan sujelerin değerlendirilmesi esnasında yoğunlaşmasına sebep olmaktadır.

ELEŞTİRİ BOYUTU OLUŞTURUP DİĞER İNSANLARI YEREN DÜŞÜNCE AKSİYONUNU DEVREDE TUTAN İNSAN FAKTÖRÜ, TERS DEVİNİMLİ YAŞAM OLGULAR PLANINA AİT EN TEHLİKELİSİ OLAN KİBİRLİK OLGUSUNU YAŞAYARAK GİTTİKÇE YERDİĞİ İNSANLARI KÖLELEŞTİRMEYE TEMAYÜL GÖSTERMEKTEDİR.

Belial oğullarının kavram olma frekansı, insan faktörüne ait olguların pozitif olanlarını dışlayan ve basit bulan bir frekans olup, bu frekansla hareket ederek eleştiri boyutuna aldıkları insanları güya süzgeçten geçirerek kalite tayini yapıp eliyorlarmış görüntüsü vererek kendilerine köle olabilecek standartlardaki insanları bir araya getirip köleleştirebilmektedir. Kişisel egoları ile kontrolize edilen akılları birbirinden tehlikeli prosedürleri oluşturmakta ve ana temaları her prosedürde de Dünya’yı fetih ve insanlarını da köleleştirmek olmaktadır.

İLERİ AŞAMALI RAKHAKTİF DİNGİN SÜPER RA PROGRAM
CENAP BAŞMAN