Ana hasat dönemi – genetik evrimsel sapma

Ana hasat dönemi

Ana hasada kadar olan evrimsel aşamalarda vasıta olarak kullanılan formlara ait genlerdeki evrimsel sapma halleri ve göksel aydınlanma gereksinimi ile alakalı kavramlar

İnsani organizmanın besiyer kaynakları olan bitki ve hayvan prototiplerinin orijinal yoğunluklarındaki bozunmalar, bu prototiplerin yapısında bulunan genleri deformasyona uğratmakta ve bunun akabinden mutasyona sebebiyet vermektedir. İşte bu prototiplere ait proteinlerin insani organizmaya mal edilmesi insani organizmaya ait genlerin etkilerini bozmakta ve bazen de zayıflatıp dumura uğratabilmektedir.

Mutasyon; Hücresel aktivasyon planında hareket eden her hücrenin bu doğal aktiflik planından çıkmasıyla baş gösteren bozunma halidir. İşte bu bozunma halinde hücresel fonksiyon bazlarında sapmalar görülür. Bilinçteki sapma halleri cevherden yapılanmış genleri de etkilemekte ve böylece bu genlerin çekirdeklerinde bulunduğu hücrelere yansımaktadır. Hücrelerin bozunma hallerinden sonra dejenerasyona uğraması kaçınılmazdır. Ancak çok özel hallerde bu sapma hallerinin düzeltilmesi gerçekleştirilebilmektedir. Bilinçteki sapmanın düzeltilmesi otomatikman cevherden yapılanmış genlere de düzenleme mahiyetine uygun olarak etki etmekte ve genlerdeki sapmalar da böylece bertaraf edilebilmektedir.

İŞTE GÖKSEL AYDINLANMA BU NEDENLE LÜZUMLUDUR VE MANEVİ REHBERLERE BU NEDENLE İHTİYAÇ VARDIR.

İlahi Yasalar karşısında yükümlü ve yetkili olan manevi rehberler, insandaki bilinçsel sapmanın düzeltilmesi için gereken tasarrufları bilincin özgür iradesine müdahale etmeden gerçekleştirebilmektedir.

Manevi rehberler bilgiyi verirlerken verdikleri bilginin enerjisini de devreye sokarak İnsandaki bilinçsel sapmayı gideren tasarrufları, insani organizmadaki beyinin yapısındaki D.N.A’larda bulunan kodların açılımlarını gerçekleştirerek sağlarlar. Bu diğer bir ifade tarzıyla; Manevi rehberler, sahip oldukları göksel bilgi ve enerjiyle, insanın beynindeki genetik tabloya dahil olan genlerin programlarına etki ederek onları evrimsel sapma hallerinden kurtarabilmektedirler.

Dini literatürde irşatlama ifadesiyle belirtilen Göksel aydınlanma, Dünyada hangi mahalde olursa olsun içsel yoğunlaşma odakları kullanılarak gerçekleştirilmektir. Bu odaklar, dünyada farklı yörelerde farklı isimlerle bilinmişlerdir. Medyum, kahin, insiyatör gibi.

Dünyadaki insiyasyon merkezleri olarak kullanılan yörelerde çok özel manyetik alanların oluşturulması İçsel Yoğunlaşma kriterlerinin oldukça yükselmesini sağlamıştır. Bu merkezlerden ilki Mısırda yer alan Gizza vadisinde diğer yörelerdeki insiyasyon merkezlerine ait özel manyetik alanlarının kilitli olduğu çok özel bir manyetik alan bulunmaktadır. Bu manyetik alan Andromeda Merkezden güç alan Sirius A ve Sirius B olarak bilinen yıldızların enerjetik platformu kullanılarak Andromeda Yıldız Kutbunun enerjisi ile beslenmektedir. Dünyada ilk tesis edilen insiyasyon merkezinde yetiştirilen insiyatörler, yüzyıllarca yapılan çalışmalardan sonra dünyanın her bir yöresine dağılmışlar ve İçsel yoğunlaşma prensiplerine uygun olarak kendi içinde bulundukları yörelerde yoğunlaşarak birer Göksel Aydınlanma odağı haline gelmişlerdir.

İnsan vücudu bir piramidal yapının fonksiyonlarına sahip olan bir yapıdır. Tepe ve kök şakraları arasında kalan şakralar, insan vücudunda yersel ve göksel kişilikçe yoğunlaşma kriterleri olarak belirlenmiştir. İnsan vücudunun tepe şakrasından Çekirdek Evren’e ait kozmik enerji girerken buna paralel olarak insanın kök şakrasından Öz’e ait enerji girmektedir. Her iki şakranın enerji giriş kapıları olmasından dolayı birbirleriyle ortak olan bir faaliyeti sürdürmesi İlahi Hiyerarşi tarafından uygun görülmüş ve birbirlerine yıldız kutuplarından kilitlendirilmiştir. Çekirdek Evren Yıldız Kutbu Komiteliğinin nezaret ettiği Mutlak Plan hükümlerine uygun olan enerjinin çekirdek evrenin varlığından çekirdek dünyadaki insanların tepe şakralarından girmesine müsaade etmektedir. Bu durumda zaten Özlerin kendi enerjilerini de bu doğrultuda kullanmaları hükme bağlanmıştır.

İnsan kendi Özünden enerji alırken kendi Özüne ait bilgiyi de kazanabilmekte, kendi içinde bulunduğu evreninden enerji alırken ise kendi evrenine ait bilgiyi kazanabilmektedir. Bu sistemde giriş kapılarından giren mahiyetler birbirine uymaktadır. Mutlak Plan hükümlerine uygun olan Göksel Aydınlanma, içsel yoğunlaşmanın akabinden hem İnsanın Özünden gelen akımlarla hem de Çekirdek Evren’den gelen akımlarla gerçekleştirilebilmektedir.

HER DNA’NIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ GENLERİN ETKİNLİĞİNİ DÜZENLEYEN AÇMA KAPAMA ANAHTARLARINDAN OLUŞUR. BU AÇMA KAPAMA ANAHTARLARINA D.N.A AKTİF KODLAR DENİLMEKTEDİR.

D.N.A aktif platformun (D.N.A’ya ait sarmal boşluklardan oluşan ortamsallık) kayıtsal bütünlüğünü koruyan bu kodlar, insansal evrim aşamalarında vücuda gelen olumlu veya olumsuz olguların genetik tabloyu bölük pörçük etmesine engel olmakta ise de, bilincin Özgür İrade Yasası karşısındaki özgürlüğünü nazarı itibara alarak olumlu veya olumsuz olguların ısrarla yaşanması halinde etkilerine müsaade edebilmektedirler. Buradaki kontrolizasyon mekanizması nedir diye sorulabilir. Bunlar insani organizmadaki biyoşimik transportör ajanlardır (Mesajcı R.N.A’lar). Bu ajanlar aynı hücrenin varlığında seyredebildiği gibi diğer hücrelerin de varlıklarında seyredebilmektedirler.

Biyoşimik transportör ajanların taşıdıkları mesajlar; İnsani organizmada yaşanan olumlu veya olumsuz olguların mahiyetlerine göre değişebilmektedir. İnsanın kin, nefret, kıskançlık gibi yaşamakta olduğu olumsuz olgulara veya yine insanın sevgi, tevazu, hoşgörü gibi yaşamakta olduğu olumlu olgulara göre biyoşimik transportör ajanlar muhtelif mahiyette taşıdıkları bilgi ve enerjiyi diğer genlere ulaştırarak onlardaki programa etki etmektedirler.

MUHTELİF REAKSİYONLARA SEBEP OLAN BİYOŞİMİK AKTİVİTENİN VARLIKTA TUTULMASI GENETİK ETKİLEŞİMLE GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR.

Genetik etkileşimin kaynakları amino asitlerdir. Bu asitler arasındaki iletişim keyfiyeti de yaşanılan olumlu olguların (sevgi, tevazu, hoşgörü gibi) veya olumsuz olguların(kin, kıskançlık, nefret gibi) mahiyetlerine uygun olarak değişiklik arz eder. Olumlu veya olumsuz olguların varlığına dayalı olarak gerçekleştirilen programizasyonlar, biyoşimik transportör ajanların varlıklarıyla organizmanın her bir yerindeki hücrelere iletilebilmektedirler. İlk etapta beyindeki hücrelerin çekirdeklerindeki D.N.A aktif kayıtlardaki programların açılımını sağlayan bu iletişim, insan beyninde yaşanılan olguları gittikçe yoğunlaştırmakta ve insani kişiliğin değer yargılarınca grifit ölçülere ulaşmasını sağlayabilmektedir.

İNSAN BEYNİNDEKİ BİYOŞİMİK AKTİFLİK PLANINDAN HAREKET EDEN TRANSPORTÖR AJANLAR BU BİYOŞİMİK AKTİVİTENİN DİLİDİRLER.

İnsan beynine ait hücresel aktivasyon planı, nöron adı verilen hücrelerden müteşekkil çok grifit bir yapıdır. İnsani organizmada periferal olarak yaşanılan biyoşimik aktivite beyindeki merkezi kontrolizasyona tabi bulunmaktadır. Bu merkezi kontrolizasyon diğer bir ifadeyle santral sinir sistemi olarak da bilinmektedir.

İnsani duyumsal, duygusal,düşünsel ve seksüel olgulamalar, insanın içinde bulunduğu ortama ait obje, suje ve hadiselerden etkilenen algıların insan beynine sağladığı verilerle yaşanırken, beyine ait olan santral sinir sistemi bu olgulardan etkilenmekte ve varlığına tabi olan Biyoşimik aktiviteyi değiştiren biyoşimik transportör ajanları da etkileniş mahiyetlerine uygun olarak programlayabilmektedir.

BEYİNDE YAŞANAN HER OLGUYA GÖRE PROGRAMLANAN BİYOŞİMİK TRANSPORTÖR AJANLAR, İNSANİ ORGANİZMAYA AİT OLAN BİYOŞİMİK AKTİVİTEYİ DEĞİŞTİREBİLEN MESAJLARI MUAYYEN HÜCRELERE TAŞIMAKTADIRLAR.

İnsandaki bilinçsel sapmaya paralel olarak insan beynindeki genetik evrimsel sapmanın da düzeltilmesi için manevi rehberlerden akışa geçirilerek yayılan bilgininin bir yandan insandaki kavram spektrumunu genişletirken bir yandan da kendi enerjisiyle genetik evrimsel sapmayı bertaraf etmesi mümkün olmaktadır.

Ana Hasat Dönemine kadar olan evrimsel aşamalarda Bilinçlerin sapmalarına paralel olarak formlarda da husule gelen sapmaların oluşturdukları Karmik Tortular, İlahi Hiyerarşi Tarafından devreye sokulan programlarla süratle bertaraf edilmek istenmektedir. Ana Hasat kriterlerine uygun hale getirilinceye kadar bilinçler ile kullandıkları formlar Ana Hasat Dönemi ilk aşama bilgisinin enerjisi ile muhavece edilmektedir. Yansımalı Denge Kanunun icaplarına uygun olan yansımaların yapıldığı Ana Hasat Döneminin ilk aşamasında Dünyamız ile birlikte hareket etmeye programlanmış olan formlarda Dünyamızın göstereceği indifa ve depreniş hareketleriyle birlikte indifa ve deprenişe geçeceklerdir. Genetik Evrimsel sapmalarından kurtarılan formlar ile genetik evrimsel sapmalarından kurtarılamayan formların indifa ve deprenişleri birbirlerinden çok farklı frekansta olacaktır.

Ö.Cenap Başman